İnsan beyni bir bilgisayarın işletim sistemi gibi, ne yüklersek hayır demez ancak program olmadan yüklediğimiz şey çalışmaz.
Program dediğimiz şey, beynimize bir şey gönderdiğimizde bunu nasıl işleyeceğini öğrettiğimiz bilgilerdir. Öğrenme güçlüğü çeken çocuk yok; Nasıl öğreneceğini bilmeyen çocuk vardır… Beynin bu özelliğine örnek olmak üzere; bir çocuğa öğretmek istediğimiz bir öğreten olmadan öğretebiliriz. , şimdi alamadığımız ancak almak istediğimiz kokuları, göremediğimiz ancak görmek istediğimiz nesnelerden gelen görüntüleri yeni duyu organlarımızla görebiliriz. Bu yeni kabiliyetleri, bilgi kaynağından gelen elektromanyetik dalgaların gücünü beynimizde hissedecek şekilde yükselttikten sonra beynimize bunları nasıl işleyeceğini de öğreterek elde edebiliriz. Böylece görme, duyma vb. engelli insanlara yardımcı olabileceğimiz gibi, bir kedi gibi gece görebilir, bir narkotik köpeği gibi koku alabiliriz. Duyma engelini ortadan kaldırabiliriz. Duymaya ihtiyaç duymadan konuşulan sözleri bir radyo alıcısı gibi elektromanyetik dalgaları ile duyabiliriz. Beyinden beyine konuşmadan anlaşabiliriz… Bu gün geldiğimiz bilimsel düzeyde, tüm kan değerlerimizi kan almadan bunların frekanslarını değerlendirerek görebiliyoruz. Kulaklarımız tıkalı olduğu halde, konuşulan sesleri özel yelekler giyerek vücudumuza yansıttığımızda işitebiliyoruz. Daha fazla bilgi için www.hi-med.org sitesini ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum.