60 YAŞIN ÜSTÜNDEKİLER NASIL YAŞAMALI ?/ HOW MUST PEOPLE OVER 60 YEARS OLD LIVE ?

60 yaşın üzerindekiler yavaşlayın lütfen; sizden, sizin için bir ricam var. Altındakiler de okusun lütfen. Lazım olur🤣

Uzun yaşadı denilecek bir ömrün üçte ikisinden çoğunu çalışarak, didinerek, bu yaşları düşünüp tasarruf ederek geçirdin. Bu yaşlar artık geldi… Daha çok ömrüm var deyip ıskalarsan büyük hata edersin. Bu yaşlar nasıl çabuk geçtiyse, bundan sonrakiler de doğal olarak daha çabuk geçecektir… Bu taviyelere kulak ver ki; “Son pişmanlııık fayda etmeez olmadı yaar” şarkısı senin şarkın olmasın. 😪

Bu yaşlar artık tasarruf ettiğin paranın, aldığın malın mülkün sağlığında kendine, ailene ve çevrene cömertçe harcanma yaşlarıdır. Bir kişiye iş yaratacak şey dışında hiç bir yatırım yapmayacak, tasarruf etmeye çalışmayacaksın. senin için huzur ve sükunet dönemi başlamıştır. Sana ve çevrene üzüntü verme ihtimali olan hiçbir şey yapmayacak, hiç bir şeye girişmeyeceksin. Bu yaşlar, harcadıkça kendini iyi hissedeceğin, mutlu, huzurlu ve sağlıklı olacağın yaşlardır.
Bir kimsenin parasını en iyi kendisi harcar. Para başkaları tarafından her harcanışında “ne zorluklarla kazanıldığı bilinmediği için” giderek tam da harcanacak yerlerde harcanmaz; genellikle çarçur edilir.
İşte tam da bu sebeple sen, ne yapıp yapıp sağlığında birikimlerini, başkalarını mutlu etmese de, seni mutlu edecek yerlerde harcayacaksın.

1. Kimseyi hiçbir şekilde kıskanmayacak, kimseyle yarış içinde olmayacaksın. Kendine odaklanacaksın. Başkalarını sevip kendini unuttuğun günlerden kendini sevdiğin günlere döneceksin.

Kendini şımartacaksın… paranı zevkine ve arzularına göre harcama vakti gelmiştir. Kapısından bakarak geçtiğin bir restoranda yemek yiyeceksin. Onun da bir ev geçindirdiğini, bir çocuk okuttuğunu düşünerek kapıcına, güvenlikçine, garsona, valeye bahşiş vermeyi unutmayacaksın… Bunların da manevi hazzını tadacaksın.

Dostlarına zaman ayıracaksın. Onlarla sık sık bir araya gelecek, yiyip içip eğleneceksin. Kaplıcalara gidecek, gezemediğin yerleri gezecek, çoktandır ziyaret edemediğin dost ve akrabalarını elinde hediyelerle ziyaret edeceksin. Varsa imkanın arabanı ve evini değiştireceksin. Kendini seveceksin. Kendine iyi bakacak, görünüşüne dikkat edeceksin. sık sık kuaföre gidecek baştan aşağı bakımdan geçeksin. Kremi, parfümü ihmal etmeyeceksin. Cilt bakımı, masaj, manikür, pedikürle kendini şımartacaksın. Düzenli olarak, diş bakımı dahil, sağlık kontrollerini yaptıracaksın. Başkalarının hoşuna gitsin diye değil, sevdiğin şekilde giyineceksin. Yaşlı görünebilirsin ama bakımlılığınla göz kamaştıracaksın.

İyi niyetli olduğun hiçbir şey için kendini suçlu hissetmeyeceksin. Hatalarını anlayışla karşılayacaksın. Esas olan niyettir. Sonuç istediğin gibi tecelli etmeyebilir. Hayatındaki herkesi kendin için affedeceksin ki; bu çağlar kıskançlık ve nefret gibi duyguların eğe gibi seni eritip bitireceği yıllar olmasın.
Başkalarını mutlu etmeye çalışmayacaksın; başkalarının hoşuna gidecek şeylerin peşinden koşmaktan vazgeçeceksin. Bu yaşa kadar onlar için herşeyi yaptın. Sorumluğunu bilmeyenlerle, sana sürekli yük olanlarla, şom ağızlılarla, karamsarlarla yollarını ayıracaksın. Küsmeyeceksin ama seviyeli samimiyet içinde olacaksın…

2. Hatırladıkça seni mutlu edecek şeyler yapacaksın…

Başkalarının hayatına dokunacaksın. Öğrenci okutacaksın,
fakir bölgedeki öğrencilere yemek vereceksin. Dilenmeyen dilencileri bulup gizli gizli destekleyeceksin. Etrafın mutsuzken sen mutlu olamazsın… Mecbur kalmadıkça çocuklarına yük olmayacak, onlarla birlikte yaşamayacaksın. Evli ve bekar çocuklarına ve eşine cömert olacaksın; “ölse de rahata ersek” demelerine fırsat vermeden, ihtiyaçlarını hissederek karşılayacak; bunun zevkini tadacaksın. Unutma ki mirasın küskünlüklere, kin ve nefretlere yol açabilir…
Paranı olduğu gibi, bilgi ve tecrübeni de cömerçe paylaşacaksın. Yıkıcı değil, yapıcı olacaksın. Yazacaksın, konuşacaksın. Gülecek, güldüreceksin. Ağzından her zaman bal damlayacak; ya hayır konuşacaksın veya susacaksın…

3. “Ne yaparsan yap, sağlığında yap” sözünün gerçekleştirmek için her şansı değerlendireceksin. Görmek, zevkine varmak, yaşamak istediğin her şeyin sağlığında olmasına gayret edeceksin. Bireysel odaklıktan çıkıp toplumsal faydaya odaklanacaksın ki; hayır kapın kapanmasın. Okul yaptıracaksın. Bunu yapamazsan, bir sınıfı donatacaksın veya boyatacaksın. Çünkü senden sonra hiçbir şeyin yapılma garantisi yoktur.

4. Hep poztif düşüneceksin. Kötü anıları çıkarıp, güzel anları çarpacaksın. Her şeye, herkese gülümseyerek yaklaşacaksın.
Küçük şeyleri büyütmeyeceksin. Lüzumsuz konuşma yerine susmasını daha çok bileceksin.

Bu kadar bilgi ve tecrübeden sonra, “zorlukların aslında kolaylıklar olduğunu” gören gözlerin olacak.

5. Dengeli ve iyi besleneceksin, fit olacaksın. Hafif sporlar yapacak, yarışmalar, partiler düzenleyecek, oyunlar oynayacaksın. Bunları stres yaratmadan arkadaşlarınla gülerek, eğlenerek yapacaksın…

6. Bu yaşları pozitif hayat sevinci ile yaşayamasını bileceksin. Bunu gölgeleyecek her şeyden ve herkesten uzak duracaksın. Kaç yaş yaşadığını ve kaç yaş yaşayacağını unutarak yaşayacaksın. Anı yaşamaya gayret edecek; en azından günün yarıdan fazlasını mutlu olduğun şekilde yaşayacaksın. Etrafa bakarken taşta toprakta, canlıda cansızda gören gözler için bir ışıltı, bir güzellik olduğunu hissederek yaşayacak; yaratılanı Yaradan için seveceksin. İçinden saygı, sevgi ve ümit eksik olmayacak ki; sağlıklı bir yaşamın olsun ve bu güne kadar kazandıklarını sağlığını korumak için harcamak zorunda kalmayasın.

7. Gündemi gereği kadar takip edeceksin. TV ve sosyal medya bağımlısı olmayacaksın. Faydalı ve mutlu olabileceğin sosyal ağlara katılacaksın. Sosyal ağlarda asılı kalmadan etkinliklerine de katılacaksın. Her alanda daha çok komedi takılacaksın. Çöplerle beynini doldurmayacaksın. Sonu kırgınlıkla bitecek hiçbir tartışma ve davranış içinde olmayacaksın. Herkesin fikrine ve zevkine saygılı olacaksın. Beynini zorlayan şeyler okuyacak, yazacak ve yapacaksın ki; erken yaşta bunamayasın.

8. Ruhunu iyi besleyeceksin. Dua edeceksin. Unutma beynin hayali gerçekten ayıramaz; ne düşünürsen onu yaşarsın. Düşüncelerin gibi duaların da Allah’a güveni yansıtacak. Duaların pozitif olacak; Allah’ın hoşuna gidecek. Evrende negatif değil, pozitif bir hava estirecek. Sende korku değil, ümit ve heyecan yaratacak. Gelecekteki korkularını değil, geleceğe olan inancını yansıtacak. “Beni kimseye muhtaç etme” şeklinde değil, “Beni hep Veren El et Yarabbi” şeklinde olacak ki; neticede “Veren El” olmanın mutluluğunu yaşayasın.

9. Belki hafızan zayıflayacak; çöpleri çabuk unutacaksın. ama bu yaşlarda sentez gücün, organizasyon gücün yükselecek. Bir hayırlı amaç uğruna kişileri bir araya getireceksin. Sallanır sandalye günlerinde bunlar ve bu gibi bilgeliklerin aklına gelecek ve mutlu mutlu gülümseyeceksin.

1o. Ömründen öte hayallerin hep olacak ama zaman zaman hızı kesip yavaşlayacaksın; hatta durup dinlenecek, tefekkür edeceksin. Gözün arkada kalmayacak şeylere odaklanacaksın… Bura ile bağlarını huzur içinde bitirmeye çalışacaksın.

Çünkü sen varsan dünya var, sen yoksan, dünya yoktur…
Dünya senin için yok olduğu o zaman birisi soracak “Benim için ne getirdin? ” Öyle bir hayat süreceksin ki; “Her şeyim dünyada kaldı, üzgünüm hiçbir şey getiremedim” demiyeceksin.
Unutma ki; yaşayacağın böyle bir bilinçli hayat seni hem bu dünyada hem de öbür dünyada mutlu edecektir. Yoksulluğa düşerim, kimse bana bakmaz diye içine vesvese veren şeytana uymayacaksın. Allah ı Azim ü Şan, başta “Kadir” olmak üzere 99 sıfatıyla her zaman yanında olacaktır…

Paylaşarak siz de bir iyiliğe katkıda bulunabilirsiniz …