NEDEN HASTA OLURUZ? KORONA-COVID-19 SEBEP Mİ SONUÇ MU? WHY DO WE GET SICK? IS CORONA-COVID-19 REASON OR RESULT?

90.000 km kan damarımız hücrelerimize gıda ve oksijen taşımakta , böbreklerimiz 750 km. uzunluğundaki bir tüp geçit içerisinde kanımızı temizlemekte, derimiz 1 cm2’ sindeki 75 km uzunluğundaki salgı bezleri çeşitli atık maddeleri dışarı atmaya çalışmakta, akciğerimiz 300 milyar kılcal damarı ile soluduğumuz havadaki oksijeni almaya çalışmakta, bağırsaklarımız 4 milyon gözeneği ile kendisine gelen gıdaları emmek için gayret sarf etmekte, Özetle; karaciğerimiz, saframız, pankreasımız ve diğer tüm hücre, doku ve bezlerimizle sağlığımızı bir milli mücadele sonucu kazanabilmekteyiz… PEKİ BU MUHTEŞEM SİSTEM NEDEN TIKANARAK BİZİ HASTA ETMEKTEDİR? Vücudumuza aldığımız ağır metaller, hava kirliliği, hazır yiyecekler, allergik gıda ve hava gibi Çok nedeni var… çooook… Ama bugün sizlere sadece birinden bahsedeceğim. Vücudumuzda dolaşan sümüksü madde ve bunun en önemli nedenlerinden biri olan süt ürünleri ve Beyaz ekmeğin aşırı bir şekilde tüketilmesi.Aşırı tüketilmediği ve bilinçli tüketildiği takdirde şüphesiz süt ürünlerinin birçok yararı vardır. Amaaa…Sütün içerisindeki protein (casain) ve beyaz ekmekteki proteinin (glüten) sindirimi çok zordur. Yüksek mide asidi isterler. Buna rağmen bir kısım protein sindirilmeden ince bağırsaklara kadar gelir ve orada çürümeye ve kokuşmaya başlar. Bu kokuşma neticesinde bağırsaklarda gaz, ağızda ve bedende pis bir koku oluşur. Bunların vücuda daha fazla zarar vermemesi için ince bağırsakta üzerleri sümüksü (mucous) bir madde ile kaplanır. Bu sümüksü madde, hazmı zor veya iyi çiğnenmeden bağırsağa gelen çok çeşitli yiyeceklerle o kadar çok salgılanır ki; ince bağırsağın yüzü yıllar boyunca biriken çamur gibi bir sümüksü madde ile kaplanır. Yapılan otopsilerde kahverengi bir tabaka şeklinde bağırsaklarımızı kaplamış olarak görünür. İnce bağırsaklara neredeyse nefes aldırmaz. Yediğin içtiğin tuvalete gider, sana bir şey kalmaz…. kepeksiz beyaz hamur veya sümük nasıl ele avuca yapışırsa, bağırsak yüzeylerini kaplayan böyle bir sümüksü madde de hem bağırsak yüzeylerini kaplar hem de kayarak gıda emilimi sırasında kana karışır. Böylece vücudun bir virüs gibi savaştığı sümüğün, vücudumuzdaki büyük zevkli yolculuğu da başlamış olur.Önce karaciğere gelir, karaciğer kabul etmez oradan lenf kanallarını atılır ve lenf kanallarını sümüğe boğar. Burada bakteri ve virüslerle tam donanımlı olarak savaşmaya gelen antikorlar, hiç beklemedikleri bir ortamla karşılaşırlar. Oto yol onlar için çamur deryası haline gelmiştir. Ağa takılmış bir balık gibi, sümük deryası içinde hareket etmek için çırpınır durur, enerjilerini bundan kurtulmak için harcarlar. Bir tek antikor, çeşitli nedenlerle karaciğerden lenfe yollanan en az 200 milyon toksik madde veya bakteri veya virüsün hakkından gelebilecekken, bu kaygan çamur deryası! İçinde bir de mikropların saldırısına uğrar ve “ne şehittir ne gazi” olur… Vücudun direnci düşer, Neler neler yaşarsınız da ben bunlardan sadece birini anayım; “Soğuk algınlığına yakalandım dersiniz” Sümük bu gazi ünvanı ile lenf bezlerinde (bademcik, dalak vs) doğru ilerler ve burada karargah kurar. Lenf bezleri mikropların süzüldüğü yerdir. Burayı da kaygan bir çamur deryası haline getirirler ve işimiz daha da zorlaşır; Neler olur neler de, ben gözünüzü korkutmayayım, sadece birini söylüyorum; sabahleyin kalktığımızda gözlerimizin altı ve boğazlarımız şişer, bitkinlik ve yorgunluk, sabah ataletleri başlar; elinizi işe sürmek istemezsiniz…Sümük vücudumuzu talan etmeye devam eder. Akciğerlere doğru ilerler. Akciğerde oksijen alım gözeneklerini tıkar, başlarsınız aksırmaya tıksırmaya, öksürmeye, biraz daha yediğinize içtiğinize dikkat etmezseniz nefesiniz kesilir. Biraz daha dikkat etmezseniz bin bir çeşit hastalığın sebebi olsa da ben bildiğinizi birinin adını vereyim; astım başlar.Sümüğün yolculuğu aynı şekilde sinüzitlere doğru devam eder. Başlarsınız burun çekmeye, sümüğü sümkürmeye, siz yeme içmenize dikkat etmedikçe akut sinüzüt, olur kronik sinüzüt. Alırsınız damlalar, kimi der alerjik, kimi de gıda, kimi der yorgunluk, kimi der uykusuzluk, der Allah der. Çoğu kimse esas temele inmez… Git gel doktor, pamuk eller cebeSümüğün yolculuğu daha çok yere doğru devam eder ama, ben son olarak birinden bahsetmek isterim. Böbrek tüplerini güzel bir sıvar, beton gibi eder, başlar böbrek rahatsızlıklarınız, git gel bin bir çeşit hastalıkla uğraş; daha kötü son, dializ makinesi… Hem eziyet, hem pamuk eller cebe…Sümüğün yolculuğu daha çok ama bugünlük bu kadar yeter.Diyeceksiniz nasıl kurtulalım… Çok yöntemi var ama ben bunlardan en kolay birini söyleyeyim. 2-5 günden başlayarak, vücudunuz direnç kazandıkça daha uzun sürelerle sebze meyve diyeti yaparsanız 2-3 yıl sonunda bu lanetten kurtulursunuz. Ne burun çekmeniz, Ne mide ağrınız, ne bağırsak sorununuz, ne hemoroidiniz, ne astımınız, ne kalp damar hastalığınız, ne şekeriniz kalır… ve de en önemlisi; neticede sağlık barometreniz yükselir. Bu hastalıklara dünyanın başına bela olan Corona-Kovid-19 da dahildir.

“Tüm hastalıkların çözümü: Temiz gıda, temiz su, temiz hava ve temiz düşüncedir. “ Mezapotomyalı Hipokrat M.Ö. 350

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.