Müh. Dr. Şahin KESİKMİNARE

Müh. Dr. Şahin Kesikminare

EĞİTİMİ:

-Harvard Üniversitesi-ABD,

-Texas Üniversitesi- ABD,

-Başkent Üniversitesi-TURKEY

MESLEĞİ:

Müh. Tıp Doktoru– Sibernetik

MD. M.Sc, Eng, Eco.

MÜH. DR. ŞAHİN KESİKMİNARE’NİN ÜZERİNDE ÇALIŞTIĞI TIBBİ ARAŞTIRMA KONULARI

  • HUZURSUZ BAĞIŞIKLIK SENDROMU

Huzursuz Bağışıklık Sendromu -Şahin Sendromu (Irritable Immune Syndrome- Sahin’s Syndrome): Bu sendromu ilk kez tespit ederek ismini vermiştir. Bir tıp bildirisi olgunluğuna getirmek üzere üzerinde çalışmaları devam etmektedir.

  • HÜCRESEL DİRİLİŞİN DİNAMİKLERİ

Hücresel Dirilişin Dinamikleri- Dynamics of Cytological Reanimation: Bu çalışma çeşitli düzeylerde hastalanmış bulunan hücreleri eski sağlığına kavuşturacak etmenler araştırılmaktadır. Çalışma, sistem konsepti içerisinde hücresel dirilişi etkileyen içsel ve dışsal faktörler ile bunlar arasındaki iletişim ve etkileşim araştırılması ve sonuçların  bir tıp bildirisi ile sunulması amaçlanmaktadır.

SİBERNETİK BİLİMİ VE SİBERNETİK TIP NEDİR?

Sibernetik Tıp, birçok kaynakta veya pratikte değişik şekilde ifade edilse de geniş kapsamlı Sibernetik Tıbbı aşağıdaki şekilde anlamak gerekir.

Sibernetik tıp, fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal yönleriyle insanı bir sistem konsepti içerisinde değerleniren modern tıp dalıdır. Hastalıkların teşhis ve tedavisinde neden-sonuç ilişkilerini  araştırırken vücuttaki iç ve dış haberleleşme ağlarını esas alır. Hastalıkların neden-sonuç ilişkilerini ararken sadece insan üzerine odaklanmaz. İnsanın kainatın bir alt sistemi olduğundan hareketle, insanı etkileyen alt, üst ve paralel sistemlerin tümünü dikkate alır.

Maddenin enerjinin yoğunlaşmış hali olduğunu kabul etmekle birlikte, enerjiyi salt bir güç olarak görmez. Enerji her varlığa özel içinde matrix bilgi taşıyan eter canlılığı temsil eder.

KAİNAT BİR BÜTÜNDÜR VE BİZ DAHİL, HER ŞEY O BÜTÜNÜN BİR PARÇASIDIR.

KAİNAT ve ONUN BİR ALT SİSTEMİ OLAN İNSAN, OTONOM İDARESİ İLE, ALT VE ÜST SİSTEME UYUM SAĞLAYACAK ŞEKİLDE KENDİ KENDİNİ İDARE EDEN SİBERNETİK BİR YAPIDADIR. SİSTEME UYUMUN BOZULMASI DEMEK ÇEŞİTLİ RAHATSIZLIKLARIN ORTAYA ÇIKMASI DEMEKTİR.

Kâinat bir büyük sistemdir ve her şey bir üst sistemin alt sistemidir. İnsan da, kainatın bir alt sistemidir. Kendisini etkileyen dış çevre ile iç çevrenin enerji akışlarının altında her zaman fiziksel, ruhsal, duygusal ve zihinsel bir denge arayarak yaşar…  Özetle belirtmek gerekirse, insan kendisine hayat veren  sağlığını alt ve üst sistemlerin etkisinde otonom olarak düzenlemeye çalışır.

Diğer taraftan sibernetik bilimi, birçok bilimin ortak paydasında, çok disiplinli bir bilimdir; ileri bilgisayar programları, mühendislik ve  değişik bilim ve en ileri teknolojileri kendisine konu edinir. Her türlü sistemin kontrol altına alınması ve iletişiminin yönetilmesi sibernetik bilimin ana konusudur.

Bir çok alanda kendisine uygulama alanı bulan bu entegre bilim dalı; beşeri tıp alanında da ileri teknoloji mühendislik uygulamalarının, doğrusal olmayan işlemleri yüksek hızda işleyebilen  ileri bilgi işlem uygulamaları ile entegrasyonu sonucu, hastalıkların teşhis ve tedavisi dahil, insan sağlık sisteminin otonom yönetilmesinde tıpta özgün bir uzmanlık alanının doğmasına zemin hazırlamıştır. 

SİBERNETİK TIP MÜHENDİSLİĞİ NEDİR?

Sibernetik tıp; sistem ve iletişim teorilerini (systems and communications theory), bağlantı ağlarını (connections) ve karar teorilerini (decision theory) kullanarak geliştirilen cihazları tıbbi araştırma ve sağlıkla ilgili teşhis ve tedavi alanlarında kullanan tıbbi mühendislik dalıdır.

HASTALIK SÜRECİMİZ/ PROGRESSION OF THE DISEASE

HER TÜRLÜ HASTALIK 6 KADEME GELİŞİR VE SONLANIR

Etrafımıza bir elektron gözlükle baktığımızda, insanları havada dalgalanan bir enerji silüeti olarak görürüz. Eşyaları da öyle… Madde olarak gördüğümüz her şeyin aslında bir enerji olduğunu anlamak bu kadar basitleşmiştir. Enerjiyi yönettiğimiz zaman sağlığı da yönetebileceğimiz bu gerçeğe dayanmaktadır.

Tüm hastalıklar 6 kademe sonunda genetik programın etkilenmesi (mutasyon) sonucu terminal ile sonuçlanır.

1. İlk aşamada hastalıklar, ilk önce psikolojik durumun (ruhsal, zihinsel, duygusal yapının), vücudumuzdaki ilgili hücreleri etkilemesiyle başlar (psychophisical phase). Bu esnada  duygusal, zihinsel ve ruhsal dengede bir sıkıntı olduğu hissedilir.

2. İkinci aşamada rahatsızlığın etkilediği alanlarda hücresel bozulmalar başlar.  Psikolojik, zihinsel veya ruhsal sıkıntılar, hücreler arası bilgi paylaşımı ile tüm vücuda yayılır. Tüm hücrelerin bu bilgi ile sağlık düzeyi düşer buna enerji kaynaklı fiziksel bozulma fazı (energoinformational phase) denir. Bu aşamada kendimizi halsiz, yorgun, keyifsiz, dinlenmeye ihtiyacı olan biri olarak hissederiz.
3. Üçüncü aşamada hücreler arası aktif bilgi hem yoğunlaşır hem de  yaygınlaşır. Sinir sistemi  endokrin sistemini daha yoğun bir şekilde etkileyeme başlar. Bu faza nöroendokrin (neuroendocrine) fazı denir. Bu fazda, rahatsızlığın esas kaynağı, sinir sistemi vasıtasıyla endokrin sistemi dahil tüm sistemi etkilemeye başlar.  Bu safhada öne çıkan belirti “her tarafım dökülüyor” şeklinde ifade edilir.
4. Dördüncü aşamada vücut dengesi bozulur. Hastalık belirtileri filizlenir.  Hücreler arası sıvı, hücreleri ve daha sonra tüm vücudu etkileyerek asidik-toksik bir yapıya dönüştürür. Vücut tıkanır ve hastalıkların gelişmesi için uygun bir ortam hazırlar. Bu safhaya endotokisk (endotoxic) safha denir. Zaman zaman yaşanana baş ağrıları gibi “belki geçer” diyerek önemsemeyeceğiniz rahatsızlıklar başlar.
5. Beşinci aşamada rahatsızlanan vücutta hastalık belirtileri ortaya çıkar ve doktora gitmek zorunda kalırız. Bu safhaya semptomatik (symptomatic) safha denir. Evde tedavi çok zorlaşmıştır. Genellikle vücut beslenemez ve/veya oksijensiz kalmıştır. Kesinlikle aşırı alkali veya asidik bir ortam vardır. Migren atakları gibi baş edilemeyen bazı belirliler ortaya çıkmaya başlar.
6. Altıncı olan son aşamada ortaya çıkan hastalık artık tedavi edilemez durumda olup, yatarak tedavi başlar, netice alınamazsa, hasta sonunu bekler duruma düşer. Bu safhaya son (terminal) safha denir.
İlk 3 aşama kolaylıkla tedavi edilebilirken, 4. aşama tedavi edilebilir durumdadır. 5 ve 6. aşamanın tedavisi zordur.
Hücrelerimizdeki bio-enerji düzeyi düştükçe gözlerimizdeki ışıltı sönmeye başlar. Hastalığı ilerlemiş insanlara “gözlerinde fer kalmamış” deriz. Bu durumda insanın bio-frekans düzeyi 42 kilo herz’in altına düşer ve gözler donuklaşır. Çünkü tüm organların sinir uçları gelir gözün renkli kısmını etkileyerek gider.
Bio-frekans/enerji düzeyimiz 62 kiloherz’in üzerine çıktığı durumlarda birçok hastalık baskılanır. 42 kiloherz seviyesine düşünce hastalıklar belirmeye veya artmaya başlar.

Müh. Dr. Şahin KESİKMİNARE” üzerine 3 yorum

  1. Merhaba sn doktorum eşim ankilozan spondilit hastası bu konuda yardımcı olabilirseniz görüşmek isteriz.. Zekeriye Güler kaş 05326028817

Erhan Tarhun için bir cevap yazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.